Başarı Hikayeciliği

September 11, 2017

Göç eden AA’nın ilham veren milyonerlik yolculuğu

XX yaşımda geldiğim YY şehrinde hayat benim için ilk ZZ yıl çok zor oldu, İlk zamanlar günde 16 saat çalışıyordum. Muhtelif işlerde çalıştıktan sonra AA firmasını kurdum. An itibari ile 100+ çalışanımız var.

Metindeki uygun boşluklara istediğiniz isim sıfat veya zamirleri koyarak siz de başarı hikayesi oluşturabilirsiniz.

Pürüzsüzlük

Bana ne kadar tuhaf gelse de başarı hikayelerinin büyük kısmında acıyla yoğrulma aşaması oluyor. Ben bu güne kadar görmedim ki imkanımız vardı yaptık diyen hep acı hep bohem. Cem Yılmaz’ ın da dediği gibi ben sanata 40 yılımı verdim bakın şimdi sürünüyorum beklentisi hep var. Yurtdışını bilmiyorum ama Türkiye’ de kesin var.

Hikayeler çok pürüzsüz, dikkat ederseniz yazıların olumsuz tüm kısımları acı ile yoğrulma aşaması haricinde en ufak bir olumsuzluk yok. Hayatın bu kadar pürüzsüz olmayacağını göz önüne alırsak saklanan, atlanan veya değiştirilen ifadeler var.

Pazarlama

Başarı hikayeleri nispeten kolay pazarlandığı ve gurur okşayıcı şeyler olduğu için sadece ve sadece başarı hikayelerine odaklanılıyor. Dolayısı ile %50 yi çok aşkın oranda yaşanan başarısızlık hikayeleri yeteri kadar göz önünde olmuyor. Bir nevi sosyal medyadaki herkesin hayatı çok güzel sadece benim başıma boktan işler geliyor hissi hayal kırıklığına sürüklüyor ve hevesiniz kırılıyor.

Elimde savımı destekleyecek istatistiksel veri yok lakin rastgele seçilmiş 100 kişilik bir insan grubunda gelecek zamanda başarılı olacak insan sayısı yüzde olarak fazla olmadığını düşünüyorum. Başarı dediğimiz şeyi başka şeylerin bir kombinasyonu olarak görürsek. Şanş, tecrübe, çevre, bilgi, bulunulan şehir, para. Tüm bu kombinasyonu belirli oranda tutturmak yeterince zor. İlerleyen zamanda bir başarı hikayesinin konusu olabileceksiniz ama çok düşük bir ihtimalle.

Gerçekler

Yukarıdaki hikayeyi röportaj olarak tekrar kurguluyorum. İsmi mahmut olanları tenzih ederim.

röportör: Sizi tanıyalım.

mahmut: Ben mahmut 37 yaşındayım. Bilmemne firmasının kurucusuyum.

röportör: Çocukluğunuz nasıl geçti mahmut bey?

mahmut: Herkesinkinden çok da farklı değildi top oynardık okuldan kaçardık.

röportör: Peki ya sonra ?

mahmut: Lise ve üniversiteyi ailemin yanında okudum.

röportör(Sapıkmıdır nedir bu hikayeden acı çıkmalı): Peki firmanızı kurduğunuzda nasıl zorluklarla karşılaştınız ?

mahmut: Firmanı kurarken yatırım ve yönetim konusunda çok problemim olmadığı için şanslı olduğumu bile düşünüyorum.

Ee bu hikaye olmadı gibi sanki ? Biraz daha zorlayalım.

röportör: Peki ilk işinizi nasıl aldınız ?

mahmut: Bir arkadaşım vardı ortak iş yapacaktık da onu saf dışı bıraktım söylemesi ayıp.

röportör(konu iyice boka sardı): Peki iş dışında vakitlerinizi nasıl geçirirsiniz ?

mahmut: Takıldığımız bir lokal var orda oluyorum oyun oynuyoruz.

röportör: Peki çalışanlarınızla aranız nasıl ?

mahmut: Hiç sevmezler, Ben de onları sevmem gerçi kalp kalbe karşı derler.

Hikayemiz biraz zorlama da olsa mahmut büyük bir baskı devre firmasının kurucusu alanında yetkili bir insan ve anlattıklarında en ufak bir eksik ve yanlış yok. Mahmutun iki yüzlülük etmeyişi sizi rahatsız etti değil mi ?

Başarı hikayesinin pazarlama yöntemi diğerlerinden çok da farklı değil. Fitness salonuna gidiyorsanız mutlaka bir yerlerde vücudu çok düzgün bir sporcu fotografı görmüşsünüzdür (o sporcunun çok uzun süredir spor yaptığı gerçeğini göz ardı edersiniz). Satın aldığınız şey o sporcunun vücudu kadar düzgün bir vücuda sahip olma düşüncesidir. Başarı hikayesinde de aynı durum geçerli. Siz de okuyunca nereden gelip neler yapmış ben de yapabilirim hissine bürünüyorsunuz.

Başarı Hikayeciliği sizinde bir gün bunlara sahip olabileceğiniz fikrini satıyor.

hidden

John von Neumann – The Man from the Future

Before I read The Man from the Future by Ananyo Bhattacharya, I only knew about John von Neumann in two contexts: that computers use the von Neumann architecture, and that he appeared in a story about a mathematical problem I … Continue reading →

via Henrik Warne's blog

The Review Is the Action Item

2024/05/30The Review Is the Action ItemI like to consider running an incident review to be its own action item. Other follow-ups emerging from it are a plus, but the point is to learn from incidents, and the review gives room for that to happen.This is no…

via Ferd.ca

HOWTO: Change your behavior

In theory, behavior change should be easy. At first glance, it seems like you control your behavior. So, if you desire different behavior, why doesn’t your behavior change as instantly as your desire to change it? In short, lasting change of habitual behavio…

via Matt Might's blog